Etiketler

Denemeler (12) Diğer (28) Makaleler (18) Şiirler (45)

19 Temmuz 2012 Perşembe

Bisiklette Hayal Kırıklığı

Dr. Cihan ERDÖNMEZ

Yılın en sevdiğim ayları Mayıs, Haziran ve Temmuz'dur. Havalar ısınır. Doğa bütünüyle canlanmıştır. Yaz tatili hayalleri de şekillenmeye başlar. Gezi siteleri boş zamanlarda sıkça ziyaret edilir. Çocukluk yıllarından kalma bir alışkanlık da olabilir, okulların kapanışının getirdiği mutluluk. Yaz gelmiştir artık. Yaz demek tatil demektir. Dahası var mı? Ağustos'ta içimiz burulmaya başlar yavaş yavaş. Hele ikinci yarısı. Önce havalar değişir. Sonra moralimiz. Yaz bitmekte, sıkıcı günler yaklaşmaktadır. Sanki güzel olan herşeye elveda deme zamanıdır artık.

Benim için Mayıs, Haziran ve Temmuz'u güzelleştiren başka etkenler de var. Hatta yukarıda saydıklarımdan daha önemlidir bunlar; İki tenis turnuvası ve iki bisiklet turu; Rolland Garros (Fransa Açık) ve Wimbledon ile Giro di İtalia (İtalya Bisiklet Turu) ve Tour de France (Fransa Bisiklet Turu). Eurosport sayaseninde bu muhteşem sportif heyecana ortak olurum ekran başında. Umarım bir gün herbirini canlı izleme fırsatını da yakalarım.

Toprak kortun zirvesi olan Roland Garros ne kadar ihtişamlı olsa da Wimbledon başkadır. Benzer durum Tour de France için de geçerlidir. Giro'dan bir kaç basamak yukarıdadır hep. Ayrıca bu dörtlemenin son halkası, en son gerçekleşenidir. Temmuz sonuna doğru Paris'te, dünyanın zirvesinde yer alan yüzlerce bisikletçinin Şanzelize geçidiyle son bulur. Her ne kadar bu yıl olimpiyatlar ve onun yarattığı heyecan içimi sıcak tutsa da diğer yıllarda Tour de France'ın bitişi tatlı uyuşukluğun son bulması anlamına gelir.

Tour de France'ın üç haftalık çekimine bunca bel bağlayan benim için daha başlangıçta işler umduğumun dışında seyretmeye başlamıştı. Doping nedeniyle cezalı olan 2009 ve 2010 şampiyonu (2010 şampiyonluğu doping cezası nedeniyle alındı) Alberto Contador'un tura katılamayacak olmasına onun en büyük rakibi olan Andy Schleck'in de sakatlık nedeniyle turdan çekilmesi eklenince tatsız bir durum ister istemez ortaya çıkmıştı. Ortam bir önceki yılın şampiyonu ve Avustralya'nın milli kahramanı Cadel Evans için özel olarak ayarlanmış gibiydi. Tur başladığında seçilen etapların da son derece monoton olduğu ortaya çıktı. Özellikle tırmanma etapları ne Alpler'de ne de Pireneler'de arzulanan rekabeti ortaya çıkarma potansiyelinden uzaktı. Buna bir de genel klasman lideri Bradley Wiggins'in takımı Sky'ın uyutucu taktikleri ve bu taktiklere baş kaldıracak hali bile olmayan BMC ve Cadel Evans eklenince işler iyice keçi boynuzu tadı vermeye başladı. Öyle ki peletonun saatlerce sohbet halinde seyrettiğine tanıklık etmek gibi bir işkenceye muhatap olmak zorunda kaldık ekran başında. Bugün 17. etap şu sıralarda koşuluyor olsa da turu Wiggins'in kazanacağı neredeyse kesin gibi. Üstelik sprint finişlerinin şimdiden efsaneleşmiş ismi Mark Cavendish de tek etap galibiyetinde kaldı ve takımı Sky bu konuda hiçbir şey yapamadı. Ve de belki de en önemlisi birkaç gün önce Andy'nin kardeşi Frank Schleck'in doping testinin pozitif çıktığı açıklandı. B testinin sonucu belli olmasa da henüz bisiklet artık dopingle anılmaya başlanan bir spor haline geldi büyük ölçüde.

Sanırım bütün bisiklet severeler kabus gibi geçen bu turun bir an önce bitmesini ve bu seneyi unutmak istiyorlar. Umarım olimpiyatlar ve Contador ile Andy Schelck'in katılacağı İspanya Bisiklet Turu bu hayal kırıklığını unutmamızı sağlayacak heyecana sahip olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder