Etiketler

Denemeler (12) Diğer (28) Makaleler (18) Şiirler (45)

14 Ocak 2014 Salı

KÜÇÜK KAÇIŞLAR

Türkiye'de, dünyanın bu en güzel coğrafya parçalarından birinde yaşamak her geçen gün zor ve hatta olanaksızlaşıyor.

Köklerinde onlarca farklı uygarlık, onlarca yüzlerce farklı kültür barındıran bu topraklarda, Mevlana'dan Yunus Emre'ye Hacı Bektaş'tan Pir Sultan'a bin bir güzel kaynağın suladığı bu bahçede ortaya çıkan sentez bu mu olacaktı?

Binlerce yıl çeşit çeşit badire atlatmış Anadolu halkının layık olduğu tablo bu mu olmalıydı?

Spordan sanata, bilimden siyasete halimize bakın;

Yolsuzluk,
Çeteler,
Kasetler,
Ayaklar altına alınmış hukuk,
Hoşgörüsüzlük,
Sevgisizlik,
Kumpaslar,
Kavgalar,
Tehditler,
Çıkar çatışmaları,
Yalanlar ve iftiralar,
Sahtekarlık ve dolandırıcılık,
Farklı olan her şeyi ezme ihtiyacı,
İnanç tacirliği,
...

Hani mideniz korkunç bulanır, öğürüp kusmak, atmak istersiniz içinizdeki zehiri ama başaramazsınız bir türlü. İşte öyle bir ruh hali...

Yüzyıllar önce sorduğu gibi Montaigne'in sorarsınız kendi kendinize;

Nasıl özgür kalabilirim?

Ve daha yüzyıl geçmeden üzerinden, Stephan Zweig gibi göçüp gitmek istersiniz bu dünyadan. Çünkü bilirsiniz ki, kaçsanız da uzaklara kovalayacaktır vatanınızın sorunları sizi, bir kene gibi yapışacaktır size, unutamayacaksınızdır.

Kol kanat germeniz, büyütüp yeşertmeniz gereken, çiçekler açtırmanız gereken fidanlarınız gelir aklınıza ardından. Ayakta kalmak zorundasınızdır.

Kaçacağınız, yalnızca size ve sevdiklerinize ait izole alanlar yaratmak zorunda kalırsınız zorunlu olarak. Oraya, oralara kirli hiç bir şeyi sokmaz, hastalıkları bulaştırmazsınız.

Kimi zaman o alan, Üsküdar vapurundan martılara simit atmaktır yahut bir sokak köpeğinin başını okşamak ya da Kız Kulesi'ne karşı bir şiir kitabının sayfaları arasında kaybolmaktır kimi zaman. Oğlunuzu kucaklamak, karınıza bir hediye almak ya da ne bileyim Eurosport'ta bir tenis maçı izlemektir bazen de o kaçış alanı. Dost sohbetleri, annenin hatırını sormak telefonda, blogunuza iki satır karalama düşmek, kulaklığınızda en sevdiğiniz şarkılar bisiklete binmek Bostancı sahilinde belki de...

Yaşayamazsınız bu ülkede aklınız hala başınızdayken başka türlü. Bu pisliğin içinde ayakta kalmak kolay değil maalesef. Geleceğe dönük umutlarımız bir, bir de küçük kaçışlarımız; Elimizde başka neyimiz kaldı ki?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder