Etiketler

Denemeler (12) Diğer (28) Makaleler (18) Şiirler (45)

27 Haziran 2012 Çarşamba

Spor Kültürü ve Bisiklet


Spor Kültürü ve Bisiklet

 Dr. Cihan ERDÖNMEZ

“Bir tur bineyim mi?” 

Çocukluğumun yazlarında en çok duyduğum cümlelerden biriydi. Bisikleti olmayanlar, olanlara yalvarırcasına sorarlardı, “Bir tur bineyim mi?” 

İnsanlık tarihinin en önemli icatlarından biri olan tekerlek ve o icadın en çevreci dönüşümü; bisiklet. Çocukluk hayallerimizin süsü, en baştan çıkarıcı karne hediyesi! 

Dikkat ederseniz hala görürsünüz sokak aralarındaki bisikletli çocukların gözlerindeki ışıltıyı ve duyarsınız olmayanların iç burkan yalvarışlarını, “Bir tur bineyim mi?” 

Oysa ben size şimdi başka bir soru sormak istiyorum yalvarırcasına, “Bir tur izleyelim mi?” 

“Ne turu?” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Biliyorum, garip gelecek. Biliyorum, bizlere spor diye yutturulan futbol çılgınlığının beyinlerimizde yarattığı uyuşukluk nedeniyle algılamak zor olacak. Biliyorum, “Bu da nereden çıktı ve bu sayfada işi ne?”, diyeceksiniz. Ama ben yine de sormak istiyorum, “Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu izleyelim mi?” 

Ne yazık ki, bu satırları okuduğunuzda bu sene 46.sı düzenlenen tur tamamlanmış olacak[1]. Zararı yok, seneye 47.si var, önümüzdeki aylarda İtalya Bisiklet Turu var, İspanya Bisiklet Turu var ve bisiklet sporunun zirvesi sayılan Fransa Bisiklet Turu var. Yeter ki spor kültürünün gerçek dünyasının kapılarını aralamaya niyetlenelim. Yeter ki spor denen şeyin futboldan ibaret olmadığını hatırlayalım. Gerisi kolay… 

Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’na bu sene hepsi üst düzey olan dördü profesyonel takım, 10’u profesyonel kıta takımı ve biri ulusal takım (Türkiye) olmak üzere toplam 15 takımdan 148 sporcu katıldı. 11 Nisan’da İstanbul Prologu ile başlayan turda sırasıyla Kuşadası-Turgutreis, Bodrum-Marmaris, Marmaris-Pamukkale, Denizli-Fethiye, Fethiye-Finike, Finike-Antalya ve Antalya-Alanya etapları koşuldu. Etapların toplam mesafesi 1256,8 km olan ve 18 Nisan’da tamamlanan turu ISD takımının İtalyan bisikletçisi Giovanni Visconti kazandı. 

Turun bütün etaplarını TRT canlı yayımladı, ancak canlı yayın yapan tek TV kanalı değildi. Avrupa’nın en büyük ve gerçek spor kanalı olan Eurosport da bu eşsiz sportif mücadeleye her gün üç saate yakın, canlı yayınla yer verdi. Yer çekimlerinde sporcuların alınlarındaki ter zerreciklerinden yol kenarlarındaki bahar çiçeklerine kadar her şey vardı. Takımların kendi sporcularını bitiş çizgisine en önde getirmek için sergiledikleri muhteşem taktik mücadele, tırmanışlarda sıklaşan ve güçlenen soluklar, inişlerdeki özgürlük hissi ve bitiş öncesi atılan sprintler tüm detaylarıyla odalarımıza taşındı. Ya helikopter çekimleri? Seyrine doyum olmayan koylar, dağlar, ormanlar, masmavi deniz, kumsallar yalnızca bizleri değil milyonlarca Avrupalıyı günlük sıkıntılardan alıp bambaşka bir aleme taşımadı mı? 

Avrupalıları belki ama çok küçük bir azınlık dışında bizleri asla. Çünkü Türk spor kamuoyunun o hafta çözmeye çalıştığı konu, anlı şanlı spor(!?) kulüplerimizden birinin başkanının futbol federasyonu başkanına gönderdiği telefon mesajında küfür olup olmadığıydı. Gazeteler günlerce bunu yazıyor, spor programları bu konuya ayrılıyor, sokaktaki insan bunu tartışıyor ve Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu ise spor sayfalarının sonlarında ve en dip sütunlarda birkaç cümleden oluşan basit bir haber olarak geçiştiriliyordu. Buna rağmen, bir avuç insan bu üst düzey spor organizasyonunun sorun yaşanmadan tamamlanması ve önümüzdeki yıl, bu yıl ulaştığı uluslararası düzeyden daha yükseklere taşınması için gecesini gündüzüne katarak çabalıyorsa, bizlere karamsar olmamak düşüyordu. 

Spor insanlık kültürünün aydınlık semalarından biriyse eğer, bisiklet de o semanın en parlak yıldızlarından. Hala bir bisikletiniz yoksa hemen bir tane alın. Dağ bisikleti, yol bisikleti, şehir bisikleti, üç tekerlekli ya da tandem (çift kişilik), fark etmez. Başınızda bir kask, ellerinizde eldiven ve bir su matarası. Atın kendinizi doğanın kucağına. Bisikletiniz ve siz, hepsi bu. 

Bir de, yolda bir çocuk önünüze çıkıp, “Bir tur bineyim mi?”, derse, verin binsin. Kim bilir, günün birinde Fransa Bisiklet Turu’nda sarı mayoyu[2] giyen o olur.



[1] Detaylı bilgi için: www.tourofturkey.org
[2] Fransa Bisiklet Turu’nda, o ana kadarki genel sıralamada birinci durumda olan sporcunun giydiği mayo sarı renktedir ve o mayoyu yalnızca bir sporcu giyebilir. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nda ise bu mayonun rengi turkuazdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder